Mahir Konuk-Öğrenci Hareketleri

Mahir Konuk-Öğrenci Hareketleri

Mahir Konuk (M.K:) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: (Ş.A:) Şükrü ASLAN

Görüşmeden Öğrenci Hareketleri ile ilgili bölüm:

1976’da Fransa’ya geldim. Öğrenci olarak gelmiştim. Türki­ye’de de zaten öğrenciydim. Amacım Türkiye’de Sosyoloji okuduğumdan İş Sosyolojisi yapmaktı. Türkiye’de İş Sos­yolojisinin o dönemde adı bile bilinmiyordu. Subjektif geliş nedenim bu ama objektif nedenler de vardı:

Türkiye’de o dönemde okuma, üniversiteye gitme, üniversiteye girme iş­gal altında olduğundan benim için imkânsız hale gelmişti… Benim devrimci olmam herhangi bir harekete sempatiyle başlamadı. Üniversite hayatım, öğrencilik hayatımın üç-dört senelik sorgulama dönemi sırasında öyle bir an geldi ki sı­nırlar çizilmeye başladı benim dışımda. Ya şuradan olacaksı­nız ya buradan olacaksınız şeklinde, pratik olarak da silahlar başladı konuşmaya. İstanbul Üniversitesi’nin dördüncü ka­tındaydık, üst kattan beni taradılar, yerlerde kurşunlar falan böyle. Bir arkadaşlaydım bana atmıyorlarmış aslında da beni onunla görünce beni de taraf zannettiler. Ben zaten kendimi hiç tereddütsüz sol içinde görüyorum. Devrimcilere yakın görüyorum ama ben şu oldum, bu rozeti taktım gibi böyle bir parkurum olmadı. O dönemde, Ede­biyat Fakültesi öğrenci çevresinde Halkın Yolu daha etkin, daha örgütlüydü. Onlarla ilişkim oldu ama sıkı düzenli bir örgütsel yapım olmadı hiç! Fransa’ya geldiğimde Partizan fazlaydı. Onlarla ilişkide oldum ve aynı zamanda düşüncel bir yakınlık da başladı. Bu tabii dernekler üzerinden daha ileri giderek bir birlikteliğe dönüştü. ATİF’in dergileri gelir­di bize, dağıtırdık. Hem işçilere dağıtırdık hem diğer insan­lara… Strasbourg’da benim gibi tek tek devrimci bireyler vardı. Fransa Türkiyeli Öğrenci Birliği vardı, onun içinde birleştik. Kendisini Partizan siyaseti içinde belirleyen bir arkadaş vardı, o geldi onunla birlikte hareket etmeye baş­ladık. O dönem mesela sendikal mücadele içine katıldık. Strasburg bölgesinin kimya dalında gelmiş geçmiş en bü­yük grevini örgütledik, sadece Partizan’ın örgütlediği bir grev değildi. İçinde başkaları da vardı. Çok ses getiren bir grevdi, Fransız gazetelerinin yazdığı, büyük sayfalar ayır­dığı bir grevdi. 1977’de oldu ve sokak çatışmalarına dönü­şen bir grevdi. Altı tane yaralı olduğunu biliyorum… CFDT (Confédération Française Démocratique du Travail – Fran­sız Demokratik Emek Konfedarasyonu) içindeydik, diğer konfederasyon bizi içine almıyordu o dönemde. Bu CGT (Confédération Générale du Travail – Genel Emek Konfe­derasyonu) daha çok TKP ile çalışıyordu, bizi kesinlikle aralarına sokmuyorlardı. Reformist bir sendika olarak bili­nen CFDT içinde çalıştık… Dernekler çok önemliydi kitley­le ilişki açısından, çok önemli bir rolü vardı kitle örgütlen­mesi açısından. Hareketin işçi muhalefetinin örgütlenmesi açısından merkezî bir önemi vardı. Zaten derneklerde başta sadece öğrenciler örgütlüydü Fransa açısından, sonra işçi dernekleri kuruldu. Biz Strasbourg’da o dönemde faşistle­rin elinde bulunan ve kumarhane olarak çalıştırılan bir der­neği almayı başardık! Sonra o elimizden çıktı TKP’lilerin eline geçti. Bu bizim ayrılmayla ilgiliydi, Partizan’ın kendi içindeki ayrılmasının verdiği zayıflıkla ilgiliydi.

 

Yorumlar kapalı.

« GERİ DÖN