M. Ali İnci-Öğrenci Hareketleri

M. Ali İnci-Öğrenci Hareketleri

M. Ali İnci (M.A.İ:) (1954) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Devim GECE (D.G:) 

Görüşmeden Öğrenci Hareketleri ile ilgili bölüm:

1976’da Ankara’ya geldim. Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğrenciydim… Okulda TSİP ve İGD dışındaki siyasetlerle benim kişisel ilişkilerim çok iyi düzeydeydi.

Beraber aksam gezmeye çıktığım, oturup sohbet ettiğim, çay içtiğim gerek Halkın Kurtuluşu’ndan gerekse Dev-Yol’dan insanlar vardı… Bunların hiçbirini karşıdevrimci olarak nitelendirmiyorduk o dönem. Bir de okulda bir şekilde birbirine emanetsin! Çoğu okul arkadaşlarımla otu­rup yoğun tartışmalar yaptığımızı biliyorum. Çünkü o dönem Dev­rimci Yol, Halkın Yolu, Halkın Kurtuluşu, Ay­dınlık dahil, hemen hemen bütün devrimci hareketlerin yayın or­ganlarını alıyordum. Gerek teorik yayın or­ganlarını gerek haftalık yayın organlarını mümkün olduğunca takip etmeye çalışı­yordum. Bu hareketlerin iç yayın organlarını aldığım dönem­ler de oluyordu. Yani bazılarının iç tartışmalarından haberim vardı. Mesela Devrimci Proletarya ayrışmasından önce, tanı­dığım insanların hareketlerinin bölünmenin eşiğinde olduk­larını yayınlarından seziyordum. O dönem Ankara’ya yeni gitmiştim daha herhangi bir eve yerleşmemiştim. ODTÜ’de okuyan bir arkadaşım odasını bir haftalığına bana bıraktı. Halkın Kurtuluşu’ndan beş kişi, bir de ben kalıyorum. Ara­mızdaki politik tartışmalar sırasında bölünmenin eşiğinde olduklarını söyledim. Bunu sorumlularına iletmişler. Ertesi gün geldi. Bana böyle zehir zemberek tehdit edici bir pozda “bak böyle şeyler söylüyorsun sonra senin için kötü olur,” dedi… Ve bir hafta sonra ODTÜ’de ayrılığın başını çeken adam beni tehdit etmeye gelen adamdı… Sol içi çatışmalarda Hacettepe Üniversitesi’ndeydim… Çok sevdiğim bir çocuk vardı Kurtuluşçu, daha yeni gelmişti memleketinden Hazırlık okuyordu. Son derece efendi, saygı­lı bir çocuktu. Birkaç gün sonra Kurtuluşçuların bildirisinde çocuğun resmini gördüm. Öldürmüşler bir çatışmada! İçime büyük bir acı çöktü!… Partizan’ı diğer örgütlerden bu konu­da ayırmak lazım; birkaç olay dışında 1980 öncesi çatışma­ların hiçbirinde yok!

Yazılı basını olmayan hemen hemen tek örgüt bizdik. Dergi yok, gazete yok, bir yayın organı bile yok! Yanılmıyorsam, 1976’dan sonra yurtdışında yayını vardı… Harekette, içeride bize verilen teorik yazıların olduğu materyaller “Kemalizm”, “Milli Mesele”, “TİİKP Programının Eleştirisi” vb konular­daydı…

1978 yılı bana göre Partizan ya da TKP/ML tarihinde dönüm noktası olabilecek bir tarihti. Bu dönemde Parti hayatında görmediği kadar kitleselleşti. Diğer siyasetlerden çok fazla katılım oldu. Örneğin önceki ayrışmada Halkın Birliği’n­de yer alanların neredeyse tamamına yakını bize geri geldi. Çeşitli bölgelerde Halkın Kurtuluşu’ndan çok sayıda katı­lım oldu. Halkın Yolu’ndan çok sayıda katılım oldu. Bunun olumsuzlukları da vardı elbette! Partizan dergisi çıktı! Ha­reket ilk defa legal bir dergi çıkardı. Bu teorik yayın organı epeyce bir ilgi topladı.

Yorumlar kapalı.

« GERİ DÖN