Ali Bulut (A.B:) (1951) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Devim GECE (D.G:)
Görüşmeden Anılarımızda Yaşayanlar ile ilgili bölüm:
Bu sefer de biz ‘’yoldaş, acıktık’’ diyoruz. yok diyor, ‘’size yemek memek söylemem’’ yani ‘’siz beni boğduracaktınız’’ diyor.
A.B: Bir şey Süleyman hakkında daha anlatayım. Silivri tarafında bir şey bir plaja gittik orada, randevulaştık gittik, dikkat çekmemesi için, bir arkadaş, ben, Süleyman. Gittik, konuştuk monuştuk, denize girdik, mayolarımızı felan da var.
Şimdi Süleyman bize şey diyor, ‘’yoldaşlar diyor, beni derin yere götürmeyin ben yüzme bilmiyorum.’’ Ben kendi kendime şey diyorum, ‘’hadi be İstanbul’da büyümüşsün şey, yüzme bilmiyor bize ayak yapıyor’’ felan. Neyse biz denize girdik, biz açıldık felan bir döndüm, arkama baktım, Süleyman batıp çıkıyor, batıp çıkıyor! Ula, ula, Süleyman, şey, daha biz o zaman Süleyman olduğunu bilmiyoruz yani, başka bir isimle, yahu yoldaş boğuldu felan, döndük tabi çıkardık, getirdik. Yahu diyor ‘’ben size demedim ki ben yüzme bilmiyorum.’’ Yahu vallahi, yahu ben diyorum sen ayak yapıyorsun bize! Olur mu yahu diyor felan. Bu sefer de biz ‘’yoldaş, acıktık’’ diyoruz. yok diyor, ‘’size yemek memek söylemem’’ yani ‘’siz beni boğduracaktınız’’ diyor. Neyse Süleyman’dır, Süleyman dayanır mı, karnımızı doyurdu sonuçta, böyle de bir anımız var. Bir de arama, işte fotoğraflarımız yayınlanmış, görüştük, Süleyman, ben kendime bir gözlük aldım gittim. Süleyman’da güzel bir gözlük almış ama gözlüğü çok kibar böyle güzel, yoldaş dedim ‘’senin gözlüğün çok güzel yahu, benimki böyle güzel değil.’’ E dedi, ‘’değiştirelim, seninkinin numara kaçtır?’’ Şudur! E olmadı, benimkinin numara şudur felan, neyse değiştiremedik.