Emine Yılmaz (E.Y:) (1959) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Devim GECE (D.G:)
Görüşmeden Anılarımızda Yaşayanlar ile ilgili bölüm:
Süleyman Cihan yani herkesin böyle yardımına koşabilecek, işini gücünü bırakıp senin derdinle uğraşabilecek birisiydi.
Aziz Vatan da kanserden gitti, İsmail Özgül de kanserden gitti, Kahraman kanserden gitti, Erhan Gencer kanserden gitti! Şey olarak bunları tanıdım, hani tanıdım derken, Aziz Vatan sonradan şeye geliyordu işte Yaşam Ağacı Derneği’ne falan geliyordu, o dernekte görmüştüm, öyle tanıyorum.
Ya içinde bilemiyorum yani şeyler şimdi efsane gibi anlatılırdı yani orada bir Mehmet Zeki Şerit, Cemil Oka, Muharrem Çiçek yani içinde böyle şey olmuş, sembolleşmiş çok isim var, onları artık böyle tanıyormuş kadar olduk ama hepsi benden önce onların, o yüzden tanıyamıyorum, işte Süleyman Cihan birebir tanıdıklarımdan.
Süleyman Cihan… yani nasıl anlatılır ki. Böyle farklı insanlardan biri yani kelaynak diyoruz ya böyle nesli tükenen, o da onlardan birisiydi, bak Kahraman da onlardan biridir! Yani içlerinde mutlaka vardır ama tanımadığım için onlara bir şey diyemeyeceğim ama Süleyman Cihan yani herkesin böyle yardımına koşabilecek, işini gücünü bırakıp senin derdinle uğraşabilecek, her şeyini ne bileyim ben, feda edebilecek insanlardan birisiydi, seve seve yapardı. Yani ha bu alttır, bu üsttür bilmem ne böyle asla şeyi olmayan, kariyer merakı olmayan, asla o havaya girmeyen öyle mazlum, mazbut bir insandı. Yani iyi ki tanımışım! Ama ölümüyle de yani bilmiyorum şimdi Kahraman’a kadar çok insanlar kaybettik, çok, çok, çok üzüldüğüm şeyler oldu, bunların en başında da Süleyman, yani acısı o kadar yıllarca böyle hiç eksilmeden taşıdığım acılardan birisi. Mesela kızlarım çok sevdiğimi bilir, şey almışlar, bir gecede onun bir tane siyah beyaz resmini almışlar bana, onu ben hiçbir zaman şey yapamadım yani bakmaya bile dayanamıyorum, o kadar! o hep farklı, başka bir yerde kaldırılmış olarak duruyor, hiç gözümün önüne koyamadım. E ama o yetmedi ekledik üstüne, ötekileri de ekledik, daha da ekleyeceğiz yaşadığımız sürece, öyle olacak, mecburen öyle olacak.