Hasan Deniztuttu (H.D:) (1957) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi:  Meral Nergis ŞAHİN (M.N.Ş:)

Görüşmeden Gecekondu Hareketleri ile ilgili bölüm:

 

Dört bölge vardı zaten; A-B-C-D bölgeleri diye.

(H.D:) 70’li yıllar özellikle kırda kente ciddi bir göçün olduğu yıllardır. O dönemde mesela Gülsuyu o dönemlerde kurulan semtlerden biridir, 1 Mayıs kurulan semtlerden biridir, ondan sonra Gültepe kurulan semtlerden biridir. Gültepe’de de arkadaşlar vardı, Fikirtepe’de arkadaşlar vardı gecekondu şeyi çünkü Fikirtepe’deki faaliyetlerde varlardı. 1 Mayıs’ın zaten inşası esas olarak tamamen devrimci örgütler tarafından yapıldı. Dört bölge vardı zaten; A-B-C-D bölgeleri diye, bizimkiler D bölgesinde, yukarı taraftaydı. D bölgesinde tamamen bizim insanlar vardı. Orada ben katıldım yani o 1 Mayıs şeyine, fakat o diğerlerinin hiçbirinde kitle faaliyeti yürütmediğimiz için biz öyle katılmıyorduk.

(H.D:) Yine o dönemlerde, o döneme yakın süreçlerde İstanbul’da 1 Mayıs Mahallesi, Gazi Mahallesi, Gülsuyu ve benzeri, Ankara’da da 18 Mayıs Mahallesi, halkın konut ihtiyacını karşılama amaçlı yerleşim yerlerinin oluşmasında solun müdahil olduğu örgütlendiği yapılaşma yerleridir. Bu yerleşim yerlerinin oluşmasında bireysel katkınız oldu mu, olduysa nasıl? Hareketinizin bu yerlerdeki çalışmalarıyla ilgili bilginiz, gözlemleriniz var mı, varsa ne gibi? İsterseniz mahalleleri tekrar edebilirim. H.D: Yani o mahalleler içerisinde Gazi Mahallesi o zaman yoktu diye hatırlıyorum. Mesela Gülsuyu , 1 Mayıs, Gültepe mahalleleri o dönem de kurulan mahallelerdir. Ayrıca, Gültepe ve Fikirtepe’de de arkadaşların çalışmaları vardı. 1 Mayıs’ın inşası, tamamen devrimci örgütler tarafından yapıldı.

(H.D:) 1 mayıs da, Dört bölge vardı, A-B-C-D bölgeleri diye… Bizimkiler D bölgesinde, yukarı
taraftaydı. Yani E5’den 1 Mayıs’a doğru gidince sol tarafında… sağ tarafa yakın DHB’liler ve biraz Halkın Yolu taraftarları vardı. Yukarıda Halkın Kurtuluşu taraftarları vardı. D bölgesinde tamamen bizim taraftarlarımız vardı. 1 Mayıs faaliyetine katıldım.

(M.N.Ş:)1 Mayıs’a mı katıldınız?
H.D: 1 Mayıs Mahallesi’nin, … 76’dan sonra …başka faaliyetler içinde olduğum için öylegeniş kitle faaliyetine katılmadım. ‘78’den sonra kırsal alana gidince doğal olarak kırsal alanlarda kitle faaliyetim oldu ve birçok ilde kitlesel faaliyetim oldu ama daha çok.. örgütün bazı başka faaliyetlerine katıldım.

(M.N.Ş:) Ne yaşadınız 1 Mayıs Mahallesi’nde?

H.D: 1 Mayıs Mahallesi’nde… başka bir faaliyet biriminde görevli olmam nedeniyle, orada faaliyet gösteren arkadaşlar bizden yardım isteyince kendilerine destek verdik. …Orada faşistlerin saldırıları yada devletin birtakım saldırılarına karşı neler yapılabileceği yönünde bazı yoldaşlar bizim birimimizle ilişki içindeydi Sonradan bizim birimimiz de orada birkaç yer yaptı. Bizim hücrede ben, Çalıkıran ve Ali YILMAZ birer yer yaptık. Bir başka yoldaş vardı esmer, o da bir yer yaptı.
……
H.D: …Yapılan toplantılara katıldık. Ancak, örgütsel faaliyetimizin açığa çıkmasını
istemediğimiz için, ön plana çıkmamaya çalıştık. Kim olduğumuz ve neyle uğraştığımızın bilinmesini istemiyorduk. Çünkü öyle gerekiyordu. Ama bazı arkadaşlar üzerine ev yapıyorduk, biz de ev yaptık. Mesela ben, aşağıda bir mandıra vardı, mandıranın hemen üstünde bir artezyen kuyusu vardı. Onun üst tarafında yaklaşık 400 metrekare bir yer yaptım. Daha sonra atölye yapacağımız bir yer, başka birtakım hesaplarımız vardı. Geniş bir yerdi, etrafını çevirdik, bina yaptık, çatısını da yaptık. Dudullu yada Ümraniyede mi şimdi tam bilmiyorum bir kapı, pencere üreten fabrika vardı. Kapı ve penceresini de bu fabrikadan aldık. Yaptığımızın yerin sadece sıvası kalmıştı, ben yakalandım. Bu yeri sadece İsmail Çalıkıran ile Ali YILMAZ biliyordu. Ali Yılmaz bu yerin az yukarısına ev yapmıştı. Çalıkıran da biraz daha …. evine yakın bir yerde…. Muşlu bir arkadaş vardı uzun boylu biri, o da bir yer yapmıştı, ona yakın bir yerde. Yani örgüt evi olarak yaptık, kendi şahsımıza değil…. Sonra ben yakalanınca ev öyle kaldı. Çünkü bilen kimse yoktu, yani bir Çalıkıran biliyordu, demek ilgilenmedi vesaire… ‘78’de yakalandığımda tabi, çıktıktan sonra da zaten
gidemezdim, yapamazdım. Aile ilişkilerimizi zaten bulaştırmak istemedim, çünkü ileride dedikodular olur.

(M.N.Ş:) Yakalanmanızın oradaki 5 işçinin ölümüyle bir alakası var mı?

H.D: Yok, yok, alakası yok. Biz o olayı duyduk. 5 işçi diye kamuya yansıttılar, onlar sıradan işçi değil. Aydınlık o olayı çok kullandı, bazı örgütler de az da olsa kullandı. Zaman zaman HK da kullandı. 5 işçi denilen kişiler, hafızam yanıltmıyorsa Otosan’da çalışan gibi gözüken kişilerdi. Mesela, Hüseyin Altay da işçi olarak görünürde bir fabrikada işçi olarak çalışıyordu. Ama, MHP- Ülkü Ocaklarının, Anadolu yakası sorumlusu Faik İçmeli de…Sonradan Adalet Partisi’de İl Başkanlığı yapan bir kişi vardı, neydi?

Neyse sonra belki hatırlarım. Hüseyin Altay görünürde bir fabrikada çalışıyordu, ama üç yakın koruma ile dolaşıyordu. O dönemde, fabrikatörler, bazı faşistleri kiralıyordu, maaşlarını veriyordu ama hiçbir gün çalıştıkları yoktu, sırf oradaki solcu öğrencileri veya direnişleri bastırmak için kullanırlardı.

(M.N.Ş:) Para karşılığı kiralanıyor!

H.D: Tabi, tabi, bunlara düzenli maaş veriliyor. Bazılarına çeşitli kulüplerden maaşlar verirlerdi. Bazılarına ise, direkt işverenler maaş verirlerdi. Orada çalışıyormuş gibi gelir, görünür, işçilere gözdağı verir, grevler, direnişler olduğunda bastırmaya çalışır, orada solcular varsa, onlar ya öldürürüler ya dövülerek hak arama mücadelesinden caydırmaya çalışırlar! Yani görevli MHP’liler. 5 işçi denilen kişilerde otosan da çalışır görünen yüzde doksan MHP’nin profesyonel ekibi… Mahalleye polis ve faşistlerin saldırısı bekleniyordu, bu nedenle sürekli nöbet tutuluyordu. Mahalleli bu beş kişiden de kuşkulanıyor, üstleri aranıyor; üzerinde boğma telleri, bıçaklar v coplar var…. silah çıkıyor mu şimdi tam hatırlamıyorum, silah da olabilir…

(M.N.Ş:) 5 işçinin üzerinden çıkanları söylüyorsunuz!

H.D: Tabi, tabi bunların üzeri aranınca üzerinden çıkan malzemeler… o dönemde bu gerçekler yazıldı da. 5 kişi üzerinde bu malzemeler çıkınca mahallede oturan bizim taraftarlar bunları cezalandırıyor. Fakat örgüte haber vermedikleri için, örgütün haberi yok. Örgüt, bu eylemi doğru bulmadığı için sonradan özeleştiri yaptı. Aydınlıkçılar ve devlet, işçiler öldürüldü, diye propaganda yaptılar. Örgütümüz nezdinde bütün sol örgütleri de yıpratmak için, bunlar sivilleri, halkı veya işte işçiyi hedef alıyorlar gibi propaganda yaptılar.

(M.N.Ş:) Orada bölgede ortak hareket ettiğiniz diğer sol yapılarla bu konuda bir sorun yaşadınız mı, çelişki yaşadınız mı? Yani birlikte hareket edip, birlikte karar alma noktasında?

H.D: Yani zaman zaman bir araya geliyorlardı, toplantılar yapıyorlardı ama daha çok herkes kendi bölgesinde yerleşimi planlıyordu. Yani ona göre bir düzenleme, ona göre bir denetim sağlayabiliyordu.

(M.N.Ş:) İstanbul’da 1 Mayıs Mahallesi’nin adı Mustafa Kemal Mahallesi olarak…

H.D: Sonra değişti, 12 Eylül’de sonra değiştirdiler.

(M.N.Ş:) Değiştirildi. Bu değişiklik bir tesadüf mü, yoksa…

H.D: Yo tesadüf değil, çok planlı…

(M.N.Ş:) Yoksa…

H.D: Devlet tarafında planlı, bilinçli.

(M.N.Ş:) Yoksa mahallenin kuruluşunda katkısı olan hareketinizin Mustafa Kemal hakkında
değerlendirmesinin etkili olduğunu düşünüyor musunuz?

H.D: Ben, Örgütün Kemalizm’i faşizm olarak değerlendirmesinden dolayı, 1 Mayıs
Mahallesinin isminin Mustafa Kemal Mahallesi olarak değiştirildiğini düşünmüyorum. 12 Eylül’den sonra Devlet, Kemalist ideolojiyi ve dini birlikte öne çıkardı, bu bir…
İkinci yönü de, 12 Eylül sonrasın da, ilerici devrimcilerin, aydınların verdiği mücadeleyi yansıtan sokak isimleri, meydan isimleri vs. değiştirildi… Amaç, mücadeleyi anımsatan isimleri hafızadan silmekti. 1 Mayıs, dünya işçi sınıfının kapitalizme karşı mücadele, birlik, dayanışma günüdür. Günün anlamı ile birleşen ve devrimcilerin öncülüğünde kurulan gecekondu mahallesinin 1 Mayıs Mahallesi olarak anılmasını istemediler. Orası hazine malıydı, bilmem hangi üniversitenin yeridir, denildi. Issız yerlerdi. Mandıralar vardı, çobanlık yapanlar vardı. İnsanlar konut sorununu gidermek için orayı işgal etti. Orası tabi şehrin içi sayılır, E5’e çok yakındır, çok değerli bir arazidir, ondan dolayı devlet bu durumu hiç hazmedemiyordu. Devrimciler gecekondu yapılaşmasına önderlik etti, kitleleri örgütledi konut sorununu çözmeye yardımcı oldu. Bu gerçeğin gelecek kuşaklara aktarılmaması için 1 Mayıs Mahallesi adı değiştirildi.

Tıpkı kendi tarihlerini …kimse okumasın diye hani Osmanlıların kirli tarihini, işgalci, istilacı, ilhakçı tarihini öğrenmesin diye, yeni bir kültürle şekillensin diye Latin alfabesine geçtikleri gibi… 12 Eylül’den sonra sadece isimleri değiştirmekle yetinmediler, Eylem, Devrim vb. isimlerin çocuklara ad olarak verilmesini de engellemeye çalıştılar. Kürtçe isimler yasaklandı! Köylerin isimlerini zaten kaç sefer değiştirdiler…12 Eylül sürecinde, bir kısım devrimci öldü, bir kısmı kaybedildi, bir kısmını tutukladılar, bir kısmı aranır duruma düştü. Devrimcilerin egemen olduğu yerlere faşistler yerleştirildi. Fuhuş ve uyuşturucuyu teşvik ettiler, demografik yapısını değiştirdiler vb. 1 Mayıs Mahallesi’nin ismini Mustafa Kemal Mahallesi olarak değiştirmenin esas nedeni de budur diye düşünüyorum.

Geleneğin Belleği Ana Sayfa