Mehmet Çetin (M.Ç:) (1955) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Devim GECE (D.G:)
M.Ç: Bizimkiler arkadaşlar da o dönem de İstanbul’da Devrimci Gençlik Derneği’ni kurdular Aksaray’daydı o gençlik derneği de daha sonra TKP/ML’ de kadro faaliyeti yürüten pek çok arkadaşın içinden geçtiği bir yerdi. O dönem bilgi kaynakları şimdiki kadar olmadığı için iletişim kaynakları bu kadar olmadığı için o dernek hem iletişim hem bilgi hem ortak eylemlikler demokratik eylemlikler açısından önemli bir merkezdi yani bir okul gibiydi işin gerçeğini sorarsan. Ama bizim yaygın dernek örgütlenmelerimiz olmadı zaten parti kültürümüz açısından yani birkaç merkezde derneğimiz oldu çok yaygın dernekçilik yapmadık. Ama olanlar da çok büyük katkılarda bulundular sürecimize kadro açısından özellikle kitle ilişkisi kurma açısından çok katkıda bulundular.
Görüşmeden dernekleşme öyküleri ile ilgili bölümler:
Ama bizim yaygın dernek örgütlenmelerimiz olmadı zaten parti kültürümüz açısından..
(Fevzi Çakmak Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği’nin çalışmaları)
“12 Mart’ın o karanlık günlerinde devrimci demokratik bir örgütlenmenin imkânı biçiminde bir grup arkadaş öncülük etmiş kurmuşlardı. Zaten dernek biz tanıştığımızda yeni kurulmuştu gerçi ama geldiği mahalleden yaklaşık on kilometre uzakta bir yer, yani şehir merkezinde bir yer. Orası kısa zamanda ilerici devrimci gençlerin toplandığı bir yer oldu. Bayağı yoğunlaştık biz orada sonraki yönetimde yer aldık işte tiyatro bölümünü kurduk.
Dayanışma evleri vardı böyle insan birbirleriyle dayanışma işte yer ihtiyacına binaen, kalma benzeri sorunlarına yardımcı oluyordu. O dernek bizden sonra, o mitingdeki pozisyondan ötürü ve diğer anarşik olaylar dediğim gibi daha önce bir savcılık olayım vardı, detay hatırlamıyorum, okulla ilgili bir şey olmalı beni okuldan attı yani 9 Şubat’sa eğer okula gittiğimde tasdikname verildi bana.
D.G: Peki, ben şimdi yine daha önceki anlatımlarınız bugünkü anlatımlarınız içerisinde yer alan bir konuyu daha etraflıca konuşmak isterim. Bazı öğrenci dernekleri ve yöre dernekleri işte Elazığ’daki bu yöre derneklerine değindiniz öğrenci derneklerine de değindiniz ADYÖD, DGD gibi. ADYÖD Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Öğrenci Derneği 1974’te kurulmuş İYÖKD İstanbul Yüksek Öğrenim Kültür Derneği 74’te kurulmuş 75 yılında da sıkıyönetim tarafından kapatılmış bu dernek. İYÖD İstanbul Yüksek Öğrenim Derneği 1975 keza İYÖKD kapatılınca yerine kurulmuş bu da. DGD Devrimci Gençlik Derneği, Genç Hukukçular Derneği yani bu gibi dernekler arasında mesela Tunceli Yurt Yaptırma ve Yaşatma Derneği, Bingöllüler Derneği, Adıyamanlılar Derneği, Vartolular Derneği gibi dernekler de var. Özellikle bu öğrenci derneklerine siz değinirken sonrasında kurulan işte örgütleri bahsettiniz o örgütlerin bir öncel öğrenci derneği gibi ifade ettiniz. Ne gibi faaliyetler oldu özellikle hareketinizin bu gibi öğrenci derneklerindeki faaliyeti çalışması neydi tanıklıklarınız nelerdir? Yöre dernekleri hakkında da bizlere neler söylemek istersiniz özellikle Tunceli Yurt Yaptırma Derneği’nin sürecinden bahseder misiniz biliyorsanız?
M.Ç: “Özellikle ondan söz etmek isterim çünkü bu Ahmet Cihan’la hazırladığımız Süleyman Cihan Kitabında da bu bölüm vardır. Ama bizim Dersimliler dernek örgütlenmesinin bir uğrağı olduğu için ilk kez 1957’de İstanbul’da kurulan bir dernektir o. İşte ikinci kere 1974 Ekim ya da Kasım ayında kurulan bir dernektir ve bunun kurucu başkanı bizim Süleyman Cihan’dır. İstanbul’daki bizim oluşan ilk taraftarların buluşma yeri o zaman Halıcıoğlu’nda yer alan, Aksaray’daydı galiba oradan Halıcıoğlu’na taşındı, bu Tuncelililer işte Yurt Yaptırma Derneğiydi. Çok işlevseldi yani benim bu bilgileri tabi dediğim gibi esas olarak İstanbul örgütlenmesinde o dönem de yer alan arkadaşlar benden daha iyi bilecektir onlara sormak lazım benim sadece tanıklıklarımı aktarıyorum ancak yanılabilirim. Onlar fiilen içinde olan arkadaşlardı, A.C. mesela dediğim gibi onlardan önde gelenlerden biri A.C.’dır. İ.Ü. dır o arkadaşlar o süreci burada önderlik ediyorlardı. Benim dernek çalışmam olmadı, ben denebilirse direk profesyonel faaliyete geçtim 74 sonu 75 başlarından itibaren, daha illegal bir hayat ama tanıklıklarım da oluyor dinlemeler ya da gidip gelmeler vesilesiyle. Çok hayırlı bir iş yaptı bana kalırsa bizim bu ‘Tuncelililer Derneği’ Süleyman dönemindeki kurulan adıyla. Bu şeyler gelince 12 Mart faşizminden çıkış sürecinde kurulan derneklerdi bu İstanbul Yüksek Öğrenim Kültür Derneği, Ankara Yüksek Demokratik Yüksek Öğrenim Kültür Derneği vesaire bu dernekler içerisinde bütün siyasal çevrelerden yani olduğu kadarıyla insanlar vardı yönetimde. Fakat sıkıyönetim tarafından bunlar kapatılınca ondan sonra kurulan dernekler biraz siyasal eğilimlere göre kuruldu. Örneğin işte İstanbul’daki arkadaşlar daha detaylı anlatabilirler İYÖD kurulduğunda yani İYÖKD kapatıldıktan sonra İYÖD İstanbul Yüksek Öğrenim Derneği kurulduğunda daha çok gene THKP/C ağırlıklı arkadaşlar kurdular. Diğerleri de öyle AYÖD de öyle EYÖD de öyle onlar da hep onların kurduğu dernekler olduğu için zaten daha sonra DEV-GENÇ yeniden DEV-GENÇ federasyonlaşmasının alt yapısını oluşturdu. Bizim arkadaşlar da o dönemde İstanbul’da Devrimci Gençlik Derneği’ni kurdular. Aksaray’daydı o gençlik derneği de daha sonra TKP/ML’de kadro faaliyeti yürüten pek çok arkadaşın içinden geçtiği bir yerdi. O dönem bilgi ve iletişim kaynakları şimdiki gibi olmadığı için o dernek hem iletişim hem bilgi hem de ortak ve demokratik eylemlikler açısından önemli bir merkezdi yani bir okul gibiydi işin gerçeğini sorarsan.
M.Ç: Ama bizim yaygın dernek örgütlenmelerimiz olmadı zaten parti kültürümüz açısından yani birkaç merkezde derneğimiz oldu çok yaygın dernekçilik yapmadık. Ama olanlar da çok büyük katkılarda bulundular sürecimize kadro açısından özellikle kitle ilişkisi kurma açısından çok katkıda bulundular. Benim şahsi dernek çalışmam yoktur pek, yani zaman zaman tartışmanın dışında bir dernek çalışmam olmadı.”