Bu projenin genel amacı Türkiye sol hareketi tarihine ve sosyalist hareketlere ilişkin yapılmış ya da yapılmakta olan bellek çalışmalarına spesifik bir alandan katkıda bulunmaktır.
Özel amacı ise; 1972-1980 yılları arasında daha çok Partizan adıyla bilinen sosyalist gelenek içinde farklı konumlarda yer almış kişilerin tanıklıklarını, hatıralarını, deneyimlerini sözlü tarih yöntemiyle kayıt altına alarak dijital bir arşiv oluşturmaktır. Ayrıca araştırmacıların bu şekilde oluşacak arşivden faydalanmasını kolaylaştırarak veri tabanlı web sitesi, kitap, belgesel film çalışmaları vb. üretilebilmesine imkan sağlamaktır.
Sosyalist gelenekler içinde genellikle Partizan adıyla bilinen sosyalist hareket, 1970’li yılların başında inşa edilmiş ve 1972 yılında kurumsallaşmıştır. Bugün de çeşitli kurumsal yapılar tarafından sürdürülmekte olan bu geleneğin, Türkiye sosyalist geleneği içinde belirgin bir yeri vardır. 1970’li yıllarda Türkiye’nin toplumsal hareketler deneyimi içinde etkili olmuş, kitlesel niteliği olan gruplardan birisidir. Ayrıca dünyada sosyalist/komünist hareket içinde o yıllarda yaşanan saflaşma ve ayrışmalara da oturan bir örnektir. Nitekim bu gelenek dünyadaki sosyalist ayrışmanın daha çok Çin komünist Partisi tarafından temsil edilen eğilime yakın durmuş; siyasal çizgisinde de büyük ölçüde bu partinin devrim öncesi siyasetini referans almıştır. Bu anlamda Partizan hareketi uluslararası komünist hareketi ve içindeki ayrışmaları anlamak açısından da yerel temsili bir örnektir.
Bu durumun yanısıra Partizan geleneği Türkiye sosyalist geleneği içinde iki özelliğiyle daha öne çıkmıştır. Bunlardan birisi genellikle bir ‘köylü hareketi’ olarak bilinmesidir. Fakat kentsel mücadeleler ve bilhassa gecekondu mücadelesi içinde en faal sosyalist gelenek olmuştur ki İstanbul’da 1 Mayıs Mahallesinin kurucu siyasal hareketlerinden birisidir. İkincisi Türkiye’nin kimlik meselelerine ve özellikle Kürt meselesine dair ‘Türkiye sol hareketi’ içinde en kapsamlı yeni yaklaşım geliştiren ilk harekettir. Bu iki özelliği sosyalist hareketin hemen tüm kesimleri tarafından da kabul edilmiştir. Bu açıdan da temsili önemi bulunmaktadır.
Bu sözlü tarih çalışmasında geleneğin sadece kuruluş döneminden başlayarak 1980 yılına kadar süren dönemi ele alınmıştır. Bunun temel nedeni 1980 yılı gerek küresel ve gerekse ‘ulusal’ ölçekte yeni iktisadi ve sosyal dinamiklerin ortaya çıktığı ve hemen tüm politik hareketlerin etkilendiği bir dönemi oluşturmaktadır. Bu nedenle herhangi bir politik, toplumsal, iktisadi vb. olgu ele alınırken 1980 sonrasını farklı bir noktadan ele almak normal olandır. Bu durum diğer sosyalist gelenekler için olduğu gibi bu gelenek için de geçerlidir.