Erol Çiftçi (E.Ç:) (1952) ©Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Gülay KAYACAN (G.K:)

Görüşmeden Yürüyüş ve Mitingler ile ilgili bölüm:

Koşa koşa geliyor kartala inanılmaz bir kalabalık bir kitle.

(E.Ç:) 15-16 haziran olaylarını yaşadık biz, o gün ben gece vardiyasında olduğum için gündüz evdeydim, kartal da oturuyorduk yine ama o on kişilik evde değil de biz iki üç kafa dengi arkadaştık. Biraz seçici davranıyorduk işte kalacağımız edeceğimiz yerde… Herkes yığıldı işte dalga dalga sesler geliyor televizyon falan da yok o zaman, televizyon sonradan çıktı.

69 muydu 70 miydi işte o tarihlerde inanılmaz bir uğultu hani böyle uzaktan bir arı uğultusu duyarsın ya öyle bir şey bekliyoruz biz işte izliyoruz, sürekli haberler geliyor işte herkes fabrikayı terk etmiş, koşa koşa geliyor neyse kartala inanılmaz bir kalabalık bir kitle iniş, giriş yaptı tabi biz hemen katıldık arkadaşlar olarak, bir grup arkadaş var hemen katıldık onlarla, herkes dükkanını kapatıyordu, ya alkış tutuyordu yürüyenlere ya da katılıyordu saflara, biz yürüdük tabi zaten baktığın her yerde işçi görüyorduk, yürüyen insan görüyorduk, muazzam bir kitle vardı işte kartaldan yürüdük yukarı doğru Simko fabrikası top çelik vs e 5 e kadar çıktık kartaldan, olan her yeri boşalttık, gittiğimiz her yerde fabrikadaki tüm işçiler kilitliyordu fabrikayı kitleye katılıyordu eğer öyle bir pozisyon yoksa mutlaka giden kitle fabrikaya girerek onları çıkarıyordu herkes istisnasız bir şekilde katılıyordu, Oradan e 5 e çıktık, E 5 den çimento fabrikasına dönüş yaptık, yunus çimento fabrikası çok büyük bir fabrikaydı, kartalla Pendik arasında yunus diye bir tren durağı da vardı orada herhalde şimdi değişti ismi orda şimdi plazalar falan yapıldı tabi en görkemli en prestijli fabrikalardan biriydi tabi orda bir çok fabrika daha vardı ama en gözde olanı çimento fabrikasıydı, sosyal hakları çok geniş, herkes orda çalışıyorsa mutlaka sonradan böyle Almanya ya gitmiş gibi falan oluyordu ona eşdeğerdi, her sene 3- 4 tane ikramiye falan.

Geleneğin Belleği Ana Sayfa