Mehmet Çetin (M.Ç:) (1955) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Devim GECE (D.G:)
(M.Ç:) İşçi direnişlerinin olduğu yerler daha çok İstanbul merkezli yerler Adapazarı, İzmit, Bursa gibi yerler. O dönem benim çalışma bölgem İç Anadolu’ydu dolayısıyla fiilen buradaki İstanbul’daki Marmara’daki bu eylemlerde fiilen bulunma durumum olmadı. Ama değişik kanallardan edindiğim bilgiler itibariyle söylüyorum. Mesela Profilo en son sözünü ettiğin işte Otosan benzeri birçok Alibeyköy birçok işçi direnişinde parti taraftarları ve kadroları yer aldı arkadaşlarımız yer aldı.
Hatta en önemli deneyimlerden biri iyi hatırlıyorum Armenak Bakır ile ilgili yaptığımız belgesel çalışmasında da bu kendi ifadesiyle zaten yer alıyor. Karşıda Kozyatağı tafraları olabilir, emin değilim Ağaç İşçileri Sendikasının düzenlediği bir grev vardı. Mesela arkadaşlarımız fiilen o grevin içerisinde yer almışlardı, hatta o şey için özel bir takvim bile basılmıştı oradaki direnişle ilgili olarak.
Görüşmeden Fabrikalar Sendikalar Grevler ile ilgili bölüm:
Alibeyköy birçok işçi direnişinde parti taraftarları ve kadroları yer aldı arkadaşlarımız da yer aldı.
(D.G:) 15-16 Haziran 1970 işçi direnişini nasıl hatırlıyorsunuz? Yani 70’te tabi biraz ergendiniz gençtiniz ama sizdeki yansımaları oldu mu, olduysa nasıl oldu, nasıl anlatılıyordu çevrenizde, nasıl karşılandı? Bu 15-16 Haziranı konuşabiliriz.
(M.Ç:) “Şimdi kuşkusuz ki işçi sınıfı hareketi olması 68 etkilerinin bir başka biçimdeki (a.k) uzantısı olarak değerlendirilmesi, bu topraklarda yaşanmış en büyük ve en süreli direniş olması çoğu kendiliğinden bir işçi sınıfı direnişi olması ve bir direnişin devleti nasıl afallattığının görülmesi babında pek çok çıkarsamaların yapıldığı bizim de okuduğumuz yayınlarda bunları izliyorduk. Sınırlı bir takım insan ilgiliydi belki ama gene konuşuluyordu. Ama kişisel olarak bana soracak olursanız ben oldum olası çok fazla yakın olmadım bu meselelere. Yani evet ayaklanmalar meşrudur, işçi sınıfının ayaklanması meşrudur, sendikal örgütlenmeleri gerekir vesaire bunlar kuşkusuz işin (a.k) lakin daha başka bir yerdeydim çünkü Filistin’e gitmeye hazırlanan, TKP/ML kurulunca hemen o nedenle doğrudan içinde silahlı bir mücadele gördüğüm için 12 Mart koşullarında kurşun sıkmayı becerdiği için karşılık bulmuştu bizde. Ve dediğim gibi daha askeri bakış açısı esas olduğu için o dönem benim için halk savaşının örgütlendirilmesi silahlı mücadele işin esasıydı.”
(15-16 Haziran) çevrenizde nasıl karşılandı? Çok konuşuluyor muydu, çok heyecan yarattı mı?
“Yok taşrada olduğum için çünkü taşra çok fazla bu tür etkilere açık bir yer değildi ya da kapalı olduğundan değil ulaşması çok sınırlıydı.
(D.G:) Bu direnişe katılan bir tanıdığınız var mıydı doğrudan bu direnişin içerisinde olan gelip size bunu anlatan?
“Şu an hatırlamıyorum ama mutlaka vardır o dönemde de ama hatırlamıyorum canlanmadı gözümde herhangi birileri.”
(D.G:) Az evvel ben size bu 15-16 Haziran İşçi Direnişini sordum çok daha farklı örgütlenmeler ve hedefleriniz olduğunu ifade ettiniz. Ben yine de burada bazı işçi direnişlerini sormak isterim tanıklığınız var mı sizdeki yansımaları nelerdir ya da çevrenizde ya da hareketiniz için hareketinizin içinde olduğu örgütlenmeler oldu mu? Mesela Aliağa ve İpraş Rafinerileri, Ereğli Demir Çelik, Türk Demir Döküm, Sungurlar, Pirelli işte GoodYear, Tofaş, Renault, Profilo grevleri gibi grevlerde hareketiniz hiç yer aldı mı? Sizler birebir içinde oldunuz mu doğrudan tanıklıklarınız var mıdır?
(M.Ç:) “Şimdi bu işçi direnişlerinin olduğu yerler daha çok İstanbul merkezli, Adapazarı, İzmit, Bursa gibi yerler. O dönem benim çalışma bölgem İç Anadolu’ydu dolayısıyla fiilen buradaki (İstanbul’daki Marmara’daki) eylemlerde fiilen bulunma durumum olmadı. Ama değişik kanallardan edindiğim bilgiler itibariyle söylüyorum. Mesela Profilo en son sözünü ettiğin, işte Otosan benzeri, Alibeyköy birçok işçi direnişinde parti taraftarları ve kadroları yer aldı arkadaşlarımız da yer aldı.
Hatta en önemli deneyimlerden biri iyi hatırlıyorum Armenak Bakır ile ilgili yaptığımız belgesel çalışmasında da bu kendi ifadesiyle zaten yer alıyor. Karşıda Kozyatağı tarafları olabilir emin değilim Ağaç İşçileri Sendikası’nın düzenlediği bir grev vardı. Mesela arkadaşlarımız fiilen o grevin içerisinde yer almışlardı hatta o şey için özel bir takvim bile basılmıştı oradaki direnişle ilgili olarak. Orhan Bakır belgeseli vesilesiyle öğrendiğimde şeydi, ilk kez yurtta kendi kaldıkları Ermeni Okulu yurdunda (a.k) battaniye çalıyorlar. Yani daha doğrusu birden fazla battaniyesi olanlardan rica ediyorlar fazla battaniyeleri topluyorlar bu işçi grevine, Enka greviydi hatırladım evet, Enka grevinde örneğin bizim Orhan Bakır’la da battaniye taşıyorlar. Yani İstanbul’da İzmit’te kısmen Bursa’da böyle işçi direnişleri içerisinde arkadaşlarımız yer aldılar organik olarak yer aldılar taraftarlar da vardı parti örgütlenmesi de vardı. Ama benim kişisel ve fiili olarak yer almışlığım yok. Benim Marmara bölgesiyle ilişkim esas olarak 1981 başı itibariyledir.”