Mehmet Çetin (M.Ç:) (1955) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Devim GECE (D.G:)

Görüşmeden Yürüyüş ve Mitingler ile ilgili bölüm:

Öldürülmüş bir Alevi astsubayın cenazesi gelmişti.

1976  1 Mayısı diyelim sendikalar yine ve 1977 1 Mayıs Katliamı diyelim. Siz İstanbul’da mıydınız nerdeydiniz 77’de?

(M.Ç:) “1977’de İstanbul’da değildim, bizim öyle merkezi bir kararımız yoktu İstanbul’a katılmaya dair. Çünkü başka bölgelerde de bu mitingler yapıldı. Benim katıldığım miting Divriği’deydi Sivas Divriği’de.”

(D.G:) 1976 mı 77 mi?

(M.Ç:) “İşte onu hatırlamaya çalışıyorum 76 mıydı 77 miydi şu nedenle Diyarbakır’da yanlış hatırlamıyorsam öldürülmüş bir Alevi astsubayın cenazesi gelmişti ve oradaki arkadaşlarımız destek istemişlerdi protesto eylemi için gitmiştik aslında ve 1 Mayıs’ı orada kutlama kararı aldık. Ankara’dan, Kayseri’den gelen arkadaşlarla biz Divriği’de buluştuk hem 1 Mayıs hem de o protesto eylemi bayağı güçlü yapıldı orada. Ama dediğim gibi 76 mıydı 77 miydi emin değilim.”

(D.G:) Siz neyi protesto ettiniz öldürülen astsubayı mı?

(M.Ç:) “Evet, Alevi olduğu için öldürülmüştü.İlerici bir astsubay olduğunu söylemişti arkadaşlar, ilişkilerinin olduğu bir insan olduğunu söylemişlerdi. Biz hem onu katliamı protesto etmek için hem de 1 Mayıs’ı orada yapmak üzere gitmiştik.”

(D.G:) Öldürenler kim gericiler mi yoksa…?

(M.Ç:) “Devlet yani devlet içinde, devlet yapmış. Yani bir tür kontrgerilla eylemi olarak tanımlamışlardı o zamanlar.”

(D.G:) Bu Divriği’deki kutlamalarda alanda neler oldu, nasıl bir 1 Mayıs geçirdiniz, yaşananlar nelerdi, yanınızda kimler vardı, hangi sloganlar atıldı?

(M.Ç:) Yani elli yıl önceki sloganları sorma lütfen, ama şöyle diyeyim mesela az önce söz etmiştim Ermeni arkadaşımız bizim Orhan Bakır’ın partiye örgütlediği. Mesela ilk tanışmam onunla o yolculukta oldu çünkü o gençliktendi, mühendislikte okuyordu ben gençliğe bakmıyordum gençlikteki kadroları o yüzden çok tanımazdım, taraftarlarını bilmezdim. Onu tanımıştım mesela, çok uzunca sohbetlerimiz oldu. Denebilirse en uzun sohbetimiz o yolculukta ve Divriği’de oldu. Oradaki protesto gösterileri anladığım kadarıyla izinli gösteriler değillerdi spontane gösterilerdi ve epeyce de bir kitlenin katıldığı öfkenin dile geldiği o tür sloganların atıldığı bir mitingdi. Sonuçta orası bize bağlı bir çalışma bölgesi değildi biz destek amacıyla İç Anadolu’dan oraya güç aktarmıştık. Bölgeden bir arkadaşım, bölge faaliyeti yürüten profesyonel bir kadro o konuşmayı yapmıştı iyi bir konuşma yapmıştı militan ajitatif hesap sormayı dile getiren bir konuşmaydı, esas olarak oradaki tecrübemiz. Bizim Ankara’da 1 Mayıs çalışması ile ilgili ittifaklara dayanan bir şeyimiz olmuştu TDKP işte o zaman Halkın Yolu olarak bilinen örgütlenme, biz o zaman bölünmüştük bölünmenin bir kanadı, Ankara’da ortak bir miting yapmıştı örneğin 1 Mayıs’ta. Ama İstanbul’daki mitinge özetle katılmamıştım ve çok doğrudan somut bilgi ya da gözlemlerim yok ona dair. İstanbul’daki arkadaşlar daha iyi bilir.”

(D.G:) İstanbul 77 katliamından sonra hareketinizin tutumu ve değerlendirmeleri nelerdi, bu konuyu görüştünüz mü? Yani nasıl bir tutum almanız gerektiğine dair nasıl değerlendirdiniz bu 1 Mayıs katliamını sonrasında?

(M.Ç:) “Dediğim gibi partinin görevleri vardı. Partinin görevleri esas olarak devrimi örgütlemekti. Devrimi örgütleme sürecinde bu tür saldırılar bu tür ağır kayıplar karşısında protesto eylemlerinde yer almak.

Bir çıkarsama, bir deneyim olarak katılanların deneyimlerini parti kültürüne kazandırmak dışında hani özel olarak bu tür durumlarla ilgili özel eylemlilikler yapılmadı. Yani sonuçta yürütülmesi gereken, örgütlenmesi gereken bir mücadele vardı, işçi sınıfı örgütlenmesi gibi çalışıyorlardı arkadaşlar o birimlerde dediğim gibi birçok fabrika da etkililerdi. Yani o nedenle çok özel bir gündem ve çok özel bir taktik belirlenmedi ama bütün propaganda ve ajitasyon faaliyetlerinde bu katliam, katliamın kontrgerillaya ait olduğu tespitleri yapılageldi zaten.”

Geleneğin Belleği Ana Sayfa