Metin Yılmaz (M.Y:) (1962) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Devim GECE (D.G:)
Görüşmeden Dernekleşme Öyküleri ile ilgili bölüm:
Bir Halk Odası vardı gittiğimiz Halk Odası, o da sonradan kapandı.
Bizim dernek faaliyetimiz çok fazla yoktu. Derneklere gidip oturmaktansa kırlara çıkıp kitap okurduk, öyle bir yapımız vardı, yani dernekçiliği çok kullanmadık, zaten bulunduğumuz alanda da dernek yoktu, hemşeri dernekleri falan da yoktu o zamanlar. Derince’de kurulmuş bir Kültür Dayanışma Derneği vardı, o da çok kısa sürede kapandı. Bir Halk Odası vardı gittiğimiz, o da sonradan kapandı. Legal alan bizim için tuzak gibi düşünüyorduk, siyaseti böyle algıladığımız için; siyasi kültürümüz açısından söylüyorum tabii, legal alanlara öyle çok sıcak bakmadık biz. Kendi kurduğumuz dernek yoktu mesela! Aslında Derince’de ya da İzmit’te bir derneği sürükleyebilecek kadar kitle ilişkisine de sahiptik, kadroya da sahiptik ama hiç öyle düşünmedik!
Yoldaşlık bağı, özellikle mahalle derneklerinde hemen hemen tüm sol hareketlerde benzer bir biçimde işlev görüyordu: Örneğin, Anadolu’nun çeşitli yörelerinden, şehirlerinden İstanbul’a işçileşmek için gelen köylülerin kente tutunmalarını kolaylaştıran mahalle dernekleri kuruluyor ya da mevcut derneklerin yönetimi devralınarak faal hale getiriliyordu. Dernekler belli alanlarda eğitimli, uzmanlaşmış doktor, öğretmen, hemşire vb mesleklerden yoldaşların hemyörelilik üzerinden kurulmuş bu gecekondu-işçi mahallelerinin toplumsal-kültürel ihtiyaçlarını gidermeye seferber edildiği alanlardı.