Murat Aydın  (M.A:) (1949) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Şükrü ASLAN (Ş.A:)  Devim GECE (D.G)

Görüşmeden Anılarımızda Yaşayanlar  ile ilgili bölüm:

Derviş diye bir arkadaş vardı benim hatırladığım kadarıyla. O da Hasanoğlan’dan* gelmişti.

M.A: Benim aklımda bir anekdot kalmış. Yani tabi çok şey olmuştur da. Çok yakın bilmem muhtemelen alevi kökenli olmamızdan böyle o kültür müdür yoksa onun alevi olduğunu bilmiyorduk yani. Bence o sıcaklık, barışçıl, daha yumuşak insanlara karşı daha yumuşak olma duygusu.

Onla nasıl bir araya geldik bilmiyorum yanında Derviş diye bir arkadaş vardı benim hatırladığım kadarıyla. O da Hasanoğlan’dan* gelmişti. Ama bir anekdot aklımda arkadan bizim bir şeyimiz vardı, bir bahçemiz orda hem koşu isterseniz yapabiliyordunuz, barfiks falan… barfikse aşılıp şey… spor aletleri vardı biraz. Orda ikimiz de barfiks çalışıyoruz, asılıyoruz, sallanıyoruz filan gibi. Onun kolları güçlüymüş, benim kollar zayıf. Ben düştüm, kötü de düştüm yere. Böyle nefes alamaz oldum. Fakat İbrahim ben nefes alamıyorum diyemiyorum kendisine. Biraz sonra kendime geldim. Sonra zaten bizim şeylerimiz vardı, aşağıda ders çalışma yeri vardı. Büyük bir kütüphane diyelim. Herkesin masası vardı. Herkes masasını süslerdi. Kitaplarını koyardı. Orda zaten birbirimizi görürdük. Fakat o hazırlıktan sonra az çok az gelmeye başladı. Yani geldiği zaman ancak görürdük. O hazırlıktan sonra köy çalışmalarına başladı bir.

İşçi Köylü Gazetesi o zaman çıkıyordu, Aydınlık Dergisinin yanında İşçi Köylü gazetesi çıkıyordu. Oraya çok gidiyordu. Bir de orda çok birlikte, sağ olsun o haber verirdi gidelim diye derdi. İşçi Köylü Gazetesine giderdik. Orda o gazete çıktığı günler o bilirdi. İşte o gazeteyi katlardık, ne bileyim bir yere gönderilirse… şeyler** yapıştırılırdı ve  açık biçimde giderdi. O katlama işi yapılırdı orda. Sonra okunurdu o gazete.

Cesur bir arkadaşımızdı yani. Bir gün İlhami Ertem’di, acaba milli eğitim bakanı mıydı? Sağlık bakanı mıydı? Bir bakanımız geldi o zaman Adalet Partisi iktidarda. Toplantı oldu, böyle bir konferans salonunda… Arkadaşlar yani yemeklerden şundan bundan sıkıntılar söylediler. Cesurdu yani o noktada. Bakan konuşurken hemen o tür şeyleri dile getirebiliyordu. Çok cesur bir arkadaşımızdı yani. Yani demek ki o bize göre daha birikimli gelmiş oraya. Okuldan birikimli gelmiş Hasanoğlandan. Bir düşüncesi de daha şekillenmiş olarak gelmiş veya onun liderlik karakteriydi ya da öyle diyelim.

*Hasanoğlan Öğretmen Okulu

** Posta pulu kastediliyor.

Geleneğin Belleği Ana Sayfa