Serdar Can (S.C:) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Devim GECE (D.G:)

Görüşmeden Toprak İşgalleri ile ilgili bölüm:

Köye geleceğimiz haberini alan zorbalar köyü terk etmişti.

S.C: Deşt işgali konusu bizim Diyarbakır’da yaptığımız toprak işgali de olduğu için. Bahsetmiştim Bismil’in bir köyünde Kâh (?) denilen bir köyünde toprak işgali şeyimiz hamlemiz olmuştu.

12 Eylül geldikten sonra belki zorbalar yeniden geri dönüş yapıp gene köylülerin elinden aldılar o toprakları bilemiyorum ama bizim hamlelerimiz de köylüler o topraklara sahip olmuştu. Onun, onu konuşup tartışırken Deşt işgali de hep o Deşt işgalini yaşamış onun içinde bulunmuş yoldaşlarımız tarafından bize örnek olarak gösteriliyordu ama yerel örgütlenme bazında. Bizim yerelimizde herhangi bir Deşt işgaline katılım ya da şey söz konusu değildi sadece yoldaşlarımızın verdiği bilgilerden biliyorduk.

D.G: Diyarbakır’da nasıl faaliyet yürütüyordunuz? Ne gibi eylemlilikleriniz oluyordu? Çalışma arkadaşlarınız kimlerdi? Yaşadığınız zorluklar neydi? Diyarbakır genelinin size olan ilgi ve alakası neydi? Toplumda bir karşılık görüyor muydunuz? Sizi sahipleniyorlar mıydı? Biraz illegal hayatınıza dönük konuşmak istiyorum Diyarbakır’ı konuşmak istiyorum TKP/ML ile hareket etmek 79’la 82 arasında sizin döneminizde ne yaptı? Nasıldı? Buraları konuşmak istiyorum.

S.C: Diyarbakır’da 1978’de Bismil ilçesine bağlı bir köyün köylülerinin talebi üzerine orada bir toprak probleminin olduğu tespit edilmişti. Yani daha doğrusu tapusuz topraklara bir zorba tarafından, ağa tarafından el konulmuştu.  Bu konu ile ilgili olarak 1978’de Diyarbakır’daki arkadaşlarımız  köye gitmişler. Silahlı15-20 kişilik bir grup olarak o köye gitmişler ve  ufak çapta galiba bir iki çatışma yaşanmış ve  o zorbalar köyü terk etmek zorunda kalmışlar. Ama 1979’a gelindiğinde aradaki boşluktan faydalanarak,  tekrar geri dönmüşlerdi.

1979’da ben Diyarbakır’da faaliyetin içerisine girdikten sonra, köylüler tarafından  bu sorun tekrar gündeme getirildi. Biz gene silahlı bir grup olarak köye gittik. Köye geleceğimiz haberini alan zorbalar köyü terk etmişti. Bir problem olmadan tekrar köylülere topraklarını teslim edip geri döndük.

D.G: Ne kadar toprak yani kaç dönüm hatırlıyor musunuz?

S.C: Dönüm olarak hatırlamıyorum ama şöyle diyeyim size. Köyde yaklaşık 30-35 hane vardı ve bu 30-35 hanenin kendi hayatını idame ettirecek büyüklükte ekili topraklar vardı.

D.G: Verimli topraklar mı?

S.C: Tabi tabi ekilen topraklar yani köylülerin geçim kaynağı olan topraklar. 1979’da gene silahlı bir grup olarak gittiğimizde,  gruba katılan yoldaşlarımdan biri gene Cafer Cangöz’dü. Diğer arkadaşlar, Ş.K. , L.D. ve V.I, H.B. ve İhsan Parçacı  idi.  

Tabi o zaman ki bakış açımızla meseleyi kendi hallimizce çözmüş gibi zannediyorduk.  Çok koordineli toprak işgali olduğunu düşünmüyorum ama biz köye gittiğimiz zaman, köylüler  en azından  topraklarına kavuşuyordu.

Geleneğin Belleği Ana Sayfa