Yusuf Demir (Y.D:) (1957) ©Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Meral Nergis ŞAHİN (M.N.Ş:)
Görüşmeden Siyasi İlişkiler – Çalışmalar – Gözaltı – Mahkemeler – Cezaevleri ile ilgili bölüm:
Yılmaz Güney ilk geldiğinde şunu bize ifade etti; “benim gönlüm sizin komünde yer almaktır.
Y.D: Cezaevlerinde genel olarak çok eskiden beri de uyguladığımız bir komün sistemi vardı. Yani bu sadece 12 Eylül döneminde değil ondan önce de, te 1975-76’larda cezaevlerinde kaldığımız süreçte de komün usulü.
Yani bu komün usulünde ailelerinden kendilerine destek olan insanların sundukları olanaklarla demem; diyelim ki yemek alınabilen koşullarda yemeklerle, ya da işte değişik yiyeceklerle veya parayla… O parayı ortaklaştırıp bütün komünün yemek ihtiyacı, içme ihtiyacı, ya da işte sigara ihtiyacı, ya da herhangi birinin çok nadir ihtiyacı olduğunda. Ama biz dönem dönem oldu farklı örgütlenmelerin komünler ee insanları da örneğin diyelim ki Toptaşı Cezaevi’nde Mihri Belli yani bizden değildi, İbrahim’le ideolojik çatışmasında olan birisi/bir insandı ama bizim komünde yer aldı. Şimdi Yılmaz Güney örneğin 1978’de biz Toptaşı Cezaevi’nde birlikte yattığımızda Yılmaz Güney ilk geldiğinde şunu bize ifade etti; “benim gönlüm sizin komünde yer almaktır. Ama ben genel anlamda yani herkese aynı mesafede durmak istiyorum. Sizinle tabi ki yakınlığım var. Ama biliyorsunuz ben bir sinema insanıyım, ben bir halk insanıyım. Benim ilişkilerimin bu örgütlerin kendi aralarında böyle yarışma, birinin birine üstün gösterme yönünde kullanmasına taraftar değilim. Umarım siz de anlayışla karşılarsınız.” Biz de anlayışla karşıladık. Dedik “Yılmaz Abi sen kendin uygun bulabildiğin yerlerde kal.” Ve o çalışmasının da olduğunu örneğin söyledi. Başka bir koğuşta kaldı. Yani bizim bu siyasi gurupların kaldığı koğuşta değil başka bir koğuşta kaldı. Orda hem sinema çalışmasını yürütüyordu, hem senaryo çalışmasını yürütüyordu. Ama biz, sürekli görüşmelerimiz vardı.
