Dergiler ve Yayınlar

Sosyalist bir hareket için bir dergi ya da gazete 1970’li yılların Türkiye’sinde örgütlenmenin en etkili araçlarından biriydi. Belki de en etkilisiydi. Bu tür bir yayının sürekliliği ve dağıtımı iyi bir şekilde sağlandığında kendiliğinden bir taraftar kitlesi oluşabiliyordu. O kadar ki bir süre sonra “örgüt” kendi adından çok dergi adıyla anılmaya başlanıyor ve hatta dergi ya da gazetenin adı bir tür örgüt adına dönüşüyordu. Bu anlamda 1970’li yıllarda bir dergi ya da gazete ile başlayan ya da bunu özel bir çalışma konusu olarak ele alan sosyalist örgütler, diğerlerine göre çok daha fazla kitlesel destek görüyordu. Partizan geleneği bu alanda kısmen üretim yapabilmiş olmasına karşın genellikle diğer örgüt ve geleneklerin gerisinde kalmıştı. Bunun en önemli nedeni legal yayın faaliyetinin layıkıyla kavranılmamasıydı. Gelenek kitlelere yönelik ilk dergisini “Partizan” adıyla ancak 1978 yılında çıkarabilmişti. Bu da geleneğin kitlesel destek bulmasında yarışa görece geç girdiği anlamına geliyordu. Geleneğin dergiden sonraki adı da bu nedenle “Partizancılar” olmuştu.

Bununla birlikte geleneğin Türkiye dışındaki örgütlülüğü bu konuda çok daha iyi durumdaydı. Birlik ve Mücadele adıyla iki gazete çıkarmıştı yurtdışı örgütü. Kuşkusuz bunların da büyük etkisiyle gelenek Almanya başta olmak Avrupa’nın bazı ülkelerinde Türkiyeli sosyalist örgütler içinde en fazla taraftar kitlesine sahip örgütlerden biriydi. Anlatılar ve belgeler dergilerin, gazetelerin ve diğer yayınların örgütlenmedeki özel önemini pek çok farklı boyutlarıyla bugünkü kuşaklara göstermektedir.