Mustafa İlik (M.İ:) (1954) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişi: Şükrü ASLAN (Ş.A:) Yücel DEMİRER (Y.D:)
Görüşmeden Siyasi İlişkiler – Çalışmalar – Gözaltı – Mahkemeler – Cezaevleri ile ilgili bölüm:
Faşistlere bunun silah getirdiği söyleniyor..
M.İ: Bizim koğuşta köylüler vardı bunlar dediler ki siz bizi çıkarın dışarıya biz sizi dışarıda at getirir, araba getirir sizi köye götürürüz tabanca veririz silah veririz tamam dedik, üç tane adam vardı, bir cezası az olan biri vardı birde ya tünel kazdık hemen geçtik oraya.
Bu bizim koğuşumuz hac gibi yani bizim koğuşumuz ana koridor geliyor işte iki tane yan yana koridor, o koridorun pencereleri var, cezaevi camisinin avlusuna bakıyor, cami avlusunda da boru tamir etmek için betonu kırmışlar dedik biz buradan kazarız işte oradan demiri kestik 25 kuruş kadarı zaten kapatıyorduk akşamları da külle sıvıyorduk oradan kazıp duvarın dibine dökeriz yani camiye girerlerse ancak görebilirler yoksa göremezler, tüneli kazmaya başladık. Sene 80, 80’in ilk ayları Mart ayıydı, biz öyle mutfaktan bir kepçe arakladık, önü eğik böyle onunla kazıyoruz ve torbalarla taşıyoruz. Bir duyduk imam gelmiş, camide mahkumlara vaaz verecek e gitti mi orada bizim toprak hemen görünecek biz hemen bastık idareyi olmaz dedik biz imama izin vermiyoruz kardeşim, faşistlere bunun silah getirdiği söyleniyor biz tartışacağız değerlendireceğiz ondan sonra karar vereceğiz tabi bir etkinlik oluşturmuştuk cezaevinde imam geri gitti yani az daha patlayacaktı bizim tünel sonra birde şey yaptık böyle havalandırmadan tuttuk ipe taş bağlayıp attık yani mesafeyi öğrenmek için tam o dışarıda ki duvarın dibinden çıkmamız gerek, üstünde nöbetçi kulübesi var işte başka bir yerde de var en sonda yok oradan geçip gitmemiz lazım tam duvarın dibinden yani önünden çıksak görecekler arkasından çıksak görecekler ondan sonra bitirdik o akşam çıktık biz başladık yürümeye, köylüler ne araba getirmişler ne at getirmişler iki saatte köye gideriz dediler başladık köye doğru yürümeye, sınıra doğru, yani Başkale’ye doğru…