Muzaffer Bal (M.B:) (1948) ©2017 Onur Vakfı
Görüşen Kişiler: Yücel DEMİRER (Y.D:) Devim GECE (D.G:)
Görüşmeden Aidiyetler Kökenler ile ilgili bölüm:
M.B: TİKKO içerisinde Ermeniler vardı, baştan beri vardı ve devam ediyordu, Ermeni arkadaşlar daha çok orada yoğunlaşmıştı, hatta Kürt arkadaşlar da mesela özellikle Dersim’li arkadaşlar hareketin önemli yerlerindeydi ve hareketi şey yapıyorlardı şöyle espriler yapılırdı, Dersim hareketi, işte Tunceli hareketi diye ama öyle değildi tabii ki yani o şeyden gelen bir şey, ağırlıkla bu daha sonra şeyden, Karadeniz’den çok azdı benim hatırladığım kadarıyla en azından, çünkü hepsini tanımıyorum.
“Şimdi ben sosyalist belki şeyde,…. Garbisi tanıdığım da, o dönem anti Kemalistti yani Kemalizm’e karşıydı, anti Kemalizmi çok iyi okuyan biri Garbis, İngilizcesi çok mükemmel, Robert Kolej’de okuyor, dünya siyasetini çok iyi takip ediyordu mesela Mao’yu, Çaru Mazumdar ekibini. Türkiye’nin Çaru Mazumdar’ı o.Ondan etkilenen gruptuk biz öyle yani belki benim halen o kadar mücadeleme rağmen, kendi iç mücadeleme rağmen, Kemalizm’in izleri zaman zaman ortaya çıkıyor yani Türkiye sosyalist hareketinin hepsinde vardır. Zaten ben şunu rahatlıkla söyleyebiliyorum, Türkiye sosyalist hareketi Kemalizm ile Marksizm’in karması bir şekilde sürdü. Mahirler, Denizler, Hüseyinler filan. Zaten Doğu P. hep Kemalist kaldı, o devletçidir yani onu hiç tartışmıyorum. İbrahim ayrıldıktan sonra, iç tartışmayı bilemem yani daha öncesi var mı yok mu, Kürt meselesine yaklaşımıyla beraber hem Kemalizm’i sorgulamaya başladı hem de Türkiye’de ilk defa Kürt meselesini Türkiye sosyalist hareketinin içine çok net olarak soktu. Şeyi kastetmiyorum, mesela ondan önce Dr.Hikmet Kıvılcımı var, Kürt broşürü var onun, sonra TKP yasaklıyor, toplatıyor onu, benim tesadüfen elime geçen bir broşür.Ama mesela Denizler Mahirler, Kemalizm’le Marksizm arası bir şey, ben bunu şeye de yorumluyorum onu bilemiyorum ulusal kurtuluş savaşı veren ülkelerde hep böyle oluyor yani lider şey yapıyor işte daha sonra devlete muhalif gelişende o ulusal kurtuluş savaşı veren liderden etkileniyor uzun bir dönemde. Kemalizm’deki tekleştirme, hem şekil olarak hem beyin olarak tekleştirme o hepimizi etkiledi yani Mahir’i de etkiledi, Deniz’i de etkiledi. İbrahim işte orayla kopmayla beraber, biraz halk savaşı da onu kopardı.Aydınlık’ın, Doğu’nun pasif davranışı filan. Denizlerin silahlı mücadeleyi başlatma kararı İbrahim’i kopardı ve o halk savaşı teorisini kendine göre geliştirerek dağa çıkmaya yeltendi.Yani orası öyle ama 12 Mart darbesinden Garbisler hala İbrahim’le şey değildi. Ne zamana kadar, 1973 zannediyorum, o tarihe kadar. Daha sonra İbrahim hareketinin devamı olan arkadaşlara da şey yaptık.”
“Mesela Akar işçilerinden Mehmet Dal var soyismini yanlış hatırlamıyorsam Mehmet Dal’dı. Bu Gültepe’den bir arkadaşımız, Akar direnişinden sonra harekete katıldı hatta ciddi şekilde bana da karşı çıkarak katıldı. Ama çok saygıdeğer bir arkadaşımızdı, hastalanarak öldü. Yine o dönem bizimle birlikte hareket eden Hisarüstünden A.K. var. İşte o Hilton otelinde çalışan arkadaş bizimle beraber hareket ediyordu. Ya şimdi çoğunu hatırlamıyorum Ahmet Kızıler hem ayrı hem bizimle yani garip bir yapısı vardır Ahmet Kızılerin. 68’in en eskilerinden biri şimdi yarı bizimle hareket eder yarı bağımsız da hareket eder. O saydığın isimlerden bir kısmını hatırlıyorum, şimdi tam olarak çıkaramıyorum.”
“Bunların içinde en iyi tanıdığım Aziz Vatan, diğerlerinden de hatırlıyorum ama şimdi öldüklerinden daha sonra şey yapıyorum çünkü isim olarak tanımıyorum yani Aziz Vatan gibi. (Ali Dehli ismini kullandı) . Aziz Vatan’la belli bir dönem iyi çalıştık. Aziz Vatan çok iyi bir beyindi gerçekten çok iyi bir beyindi şimdiki görüşüme de çok iyi bir beyin. Fakat çok kötü bir örgütleyici, örgütleme kabiliyeti zayıf daha çok kendisini bilimsel olarak geliştirmeye, teorik olarak geliştirmeye vermiş bir arkadaşımızdı. Çok fedakar, yılmaz hiçbir şekilde şey yapmayan belki hareketler içerisinde en iyi illegaliteyi kullanan bir arkadaş. Yani arandığını biliyorum, arandığı dönem kendisini çok iyi sakladı hiçbir grev yerini de kaçırmıyordu. Hiçbir toplantıyı da kaçırmıyordu bir şekilde geliyordu yani öyle bir arkadaşımızdı en iyi onu tanıyorum.”
